10894,82%0,35
42,45% 0,08
49,13% 0,00
5682,66% 0,85
9262,64% 0,08
Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Ankara’da düzenlenen “4. Uluslararası Göç Konferansı’na katıldı.
KONYA (İGFA) - Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’ın katılımıyla Ankara’da düzenlenen "Göç ve Aile" temalı 4. Uluslararası Göç Konferansı’na katıldı.
Başkan Altay, “Göçün Toplumsal Yansımaları Üzerine Çok Boyutlu Değerlendirmeler” başlıklı oturumda yaptığı konuşmada, Konya’daki göçmenlerin şehre entegrasyonu hakkında yaptıkları çalışmaları anlattı. Başkan Altay, “Burada unutmamamız gereken şey, göçün merkezinde umutlarıyla, hayalleriyle hikayeleri ile insanlar var ve bunu asla gözden kaçırmamamız gerekiyor. Bizler de şehrimize gelen herkesin niteliği ne olursa olsun tanımı ne olursa olsun insanca bir yaşam sunmak zorundayız. Onun için ayrımcılıkla mücadele ediyor, sosyal adaleti ve toplumsal huzuru gözeten politikalar geliştiriyoruz” dedi.
Polis Akademisinin Gölbaşı Yerleşkesi'nde düzenlenen "Göç ve Aile" temalı 4. Uluslararası Göç Konferansı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’ın yaptığı açılış konuşmasıyla başladı.
Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, konferansın “Göçün Toplumsal Yansımaları Üzerine Çok Boyutlu Değerlendirmeler” konulu birinci oturumunda “Yerel Yönetimlerin Göç Yönetimindeki Rolü: Uyum, Hizmet Sunumu ve Kentsel Kapasite” başlığında konuştu.
“AYRIMCILIKLA MÜCADELE EDİYOR, SOSYAL ADALETİ VE TOPLUMSAL HUZURU GÖZETEN POLİTİKALAR GELİŞTİRİYORUZ”
Uluslararası görevleri dolayısıyla birçok uluslararası toplantıya katıldığını anımsatan Başkan Altay, göç ve iklim değişikliği konularının dünyadaki belediyelerin de gündemlerinde yer aldığını söyledi.
Şehirlerin göç konusunda 3'e ayrıldığını ifade eden Başkan Altay, “Birincisi göç veren şehirler, bunların çeşitli problemleri var ve dünyada bununla ilgili gündemler var. İkincisi göç güzergahındaki şehirler ve göçmenlerin şehirler üzerindeki baskısı. Üçüncüsü de göç alan şehirler ve bunların yaşadığı problemler. Biz yerel yöneticiler olarak bu konuda aslında şunu özellikle ifade ediyoruz; biz bu konuda karar verici değiliz, göçün aşamalarının hiçbirinde yerel yönetimlerin belediye başkanları masanın bir tarafında değil. Ama oluşan durumda ortaya çıkan neticede şehirler ve dolayısıyla yerel yöneticiler, bunun problemleri ile uğraşmak zorunda. Burada unutmamamız gereken şey, göçün merkezinde umutlarıyla, hayalleriyle hikayeleri ile insanlar var ve bunu asla gözden kaçırmamamız gerekiyor. Bizler de şehrimize gelen herkesi niteliği ne olursa olsun, tanımı ne olursa olsun insanca bir yaşam sunmak zorundayız. Çünkü inancımız gereği de Fırat'ın kenarındaki kurdun kaptığı koyundan bile sorumlu olduğumuzu düşünüyoruz. Onun için ayrımcılıkla mücadele ediyor, sosyal adaleti ve toplumsal huzuru gözeten politikalar geliştiriyoruz” ifadelerini kullandı.
“YAPTIĞIMIZ İŞ ÖZELLİKLE ÇOCUKLARIN BİR AN ÖNCE EĞİTİME BAŞLAMALARINI SAĞLAMAK”
Konya’daki Afgan, Suriyeli, Filistinli göçmenler ve deprem bölgesinden gelen vatandaşların entegrasyonu hakkında da konuşan Başkan Altay, “Biz misafirlerimizin entegrasyonu için neler yapıyoruz. En önemli sorun dil. Gelenlerin başta Türkçe’yi hiç bilmiyor olmaları ciddi sorunlar oluşturdu. Özellikle belediye hizmetlerinden faydalanabilmeleri için onlara dil konusunda danışmanlık etmeye başladık. Elektrik, su, telefon gibi kamusal hizmetleri almak için iletişim kurmanız gerekiyor. Dolayısıyla ilk yaptığımız iş özellikle çocukların bir an önce eğitime başlamalarını sağlamak. Çünkü çocuk okula gittiğinde ailenin entegrasyonunda çok büyük bir fayda sağlıyorsunuz. Sonrasında insanların meslek edindirmeyle ilgili çalışmalar yapmak gerekiyor eğer mevcut mesleklerine dair bir iş bulamadıysanız onların yeni yetenekler kazanmasını sağlamak gerekiyor” ifadelerini kullandı.
“SURİYE İLE TÜRKİYE ARASINDA ÇOK BÜYÜK BİR KARDEŞLİK KÖPRÜSÜ KURULMUŞ “
Bir program dolayısıyla yakın zamanda Şam’da bulunduğunu paylaşan Başkan Altay, “İlk kez Suriye’ye gittim. Hakikaten savaşın etkisini orada iliklerinize kadar hissediyorsunuz ve ekranlarda göründüğünden çok daha ürkütücü. İnsanların neden kaçtığını, neden ülkemize sığındığını bir kez daha anlıyorsunuz. Orada kültürün bizden ne kadar farklı olduğunu da görüyorsunuz. Bizim anormal baktığımız birçok şeyin orada normal olduğunu, insanların yaşam kültürlerinin bizden farklı olduğunu bir kez daha hissediyorsunuz. Gelinen noktada şunu çok net hissediyorsunuz; Suriye ile Türkiye arasında çok büyük bir kardeşlik köprüsü kurulmuş. Sokaklarda Türkçe konuşan çocuklar, Türk olduğunuzu gördüğünde size gelip sarılan insanlar ve ziyaret ettiğiniz tüm kamu kurumlarında büyük bir minnet ve teşekkür alıyoruz. Milletimizin bu manada yapmış olduğu fedakarlığın etkilerini Suriye’nin sokaklarında, Suriye’nin bütün kesimlerinde biliniyor olması çok önemli bir durum diye düşünüyorum” dedi.
Katıldıkları uluslararası toplantılarda Türkiye’nin göç ve mülteciler konusunda ortaya koyduğu tutumun Türkiye’nin uluslararası itibarı açısından da çok önemli ve kıymetli bir hale dönüştüğünü vurgulayan Başkan Altay, “Belki zorluklar, sorunlar yaşadık ama gelinen noktada hem insani olarak büyük bir kazanım içerisinde olduğumuzu hem de devletimiz ve milletimiz adına büyük bir kazanım içerisinde olduğumuzu buradan bir kez daha ifade etmek istiyorum. Özellikler göç konusunda etkilenen kurumların başında olan bir yerel yöneticinin burada konuşmacı olmasını çok kıymetli olduğunu düşünüyorum” sözleriyle konuşmasını tamamladı.