İSTANBUL (İGFA) - İSKİ verilerine göre İstanbul'da barajların doluluk oranı son 3 ayda yüzde 25 civarında geriledi. Ankara’da ise geçen yıl Temmuz sonunda yaklaşık yüzde 46 olan genel baraj doluluk oranı bu yıl yüzde 42’ye gerilemiş durumda. Yapılan araştırmalar, küresel iklim değişikliğinin ve nüfus artış hızının Türkiye’yi de olumsuz etkilemeye başladığını, önümüzdeki 25 ila 30 yıl içerisinde kuraklık seviyesinin ciddi oranda artabileceğini gösteriyor. Bu durumun, tarımdan sanayiye ve sosyal yaşama kadar birçok alanı olumsuz etkileyeceği öngörülürken, sürdürülebilir su yönetimi kavramını da öne çıkarıyor. Türkiye’de şebeke sularında kayıp kaçak oranlarının ise yüzde 50’ye yaklaştığı tahmin ediliyor.
Mekatronik Mühendislik A.Ş Kurucu Ortağı ve Yönetim Kurulu Başkanı Arif Güler, suyu verimli kullanmanın hem yapılar için hem de insanlar için vazgeçilmez unsur haline geldiğine dikkati çekti. Güler, “Geçen yıl İstanbul’da barajlardaki doluluk oranı yüzde 20’nin altına inmişti. Yeraltı suyu seviyesi de genel olarak düşüyor. Su kaynaklarını verimli kullanmak ve suyu korumaya odaklanmak hem çevresel hem de ekonomik kazanımlar sağlayacak. Korumaya bireysel bilinçle birlikte yapılardan başlamak gerekiyor.” değerlendirmesinde bulundu.
BASİT ÇÖZÜMLERLE YÜZDE 30’U AŞAN SU TASARRUFU MÜMKÜN
Başta büyükşehirler olmak üzere su dağıtım sistemlerinin ve yapıların, su kaybını önleyecek ekipmanlar ve teknolojilerle donatılabileceğini belirten Güler, “Suyun bir damlasını bile boşa akıtmayacak otomasyona dayalı çözümler uygulanabilir. Örneğin yalnızca duş başlıklarındaki ve tuvaletlerdeki su tazyikini düşük akışa alarak yüzde 30’un üzerinde tasarruflar söz konusu olabilir. Ayrıca akıllı bina tasarımları ve su depolama tankları ile yağmur sularının boşa gitmesinin önüne geçilebilir.” diye konuştu.
Güler, eski yapıların birçoğunda su sızıntılarının olabileceğini ifade ederek, “Eski yapılarla birlikte yeni yapılarda da gözden kaçan su sızıntıları olabiliyor. Önemsiz görülen bu sızıntılar ciddi anlamda su kaybına neden oluyor. Bunu önleyecek su sızıntı tespit sistemleri uygulayarak projelerdeki tasarrufu artırmak da mümkün.” dedi.
SÜRDÜRÜLEBİLİR SU YÖNETİMİ ALANINDA EN SON TEKNOLOJİLERLE ÇALIŞIYOR
Mekatronik Mühendislik AŞ olarak, bu alanda birçok projeye imza attıklarını vurgulayan Güler, “Sürdürülebilir yapıların en önemli unsurunu su yönetimi oluşturuyor. Çünkü maddi ve çevresel etkisi oldukça büyük. Gerçekleştirdiğimiz projelerde sürdürülebilir su yönetimine büyük önem veriyoruz ve en son teknolojilerle yapılara işlerlik kazandırıyoruz. Büyük yapılarda kazandırdığımız su tasarrufu, binlerce tonla ifade edilebiliyor.” bilgilerini de paylaştı.
