Amasya evden eve nakliyat Artvin evden eve nakliyat Aydın evden eve nakliyat Balıkesir evden eve nakliyat Batman evden eve nakliyat Bayburt evden eve nakliyat Bingöl evden eve nakliyat Bitlis evden eve nakliyat Burdur evden eve nakliyat Çanakkale evden eve nakliyat

Hakan Berktaş    (Sosyal Hizmet Uzmanı)
Köşe Yazarı
Hakan Berktaş (Sosyal Hizmet Uzmanı)
 

ŞEHİRLERİN RUHU-2

Geçtiğimiz haftaki yazımızda bütün şehirlerin kendisine ait bir ruhu olduğunu, bu ruhun o şehrin sokaklarında, caddelerinde gezen insanların bünyelerine de sirayet ettiğini dile getirmiştik.  Şehirlerin ruhunu belirleyen unsurlar, insanların o şehre kattığı değerlerden kaynaklanır, bu değerler kültürdür, sanattır, gastronomidir.  Bilinmelidir ki, bir şehrin ruhunu belirleyen değerler de o şehri inşa eden yerel yönetimlerin ortaya koyduğu siyasal ve sosyal işlevsellilikle doğru orantılıdır.  Her zaman ifade ettiğim gibi, yerel yönetimler sadece içinde bulundukları bölgelerin çöpünü alan, kanalizasyonunu yapan kurumlar olmamalıdır, içinde yaşadıkları bölgelere insanların kattığı ruhu şekillendiren ve o bölgeyi marka yapabilen yerel yönetimler her zaman ön plana çıkmışlardır.  Türkiye’de 81 vilayetimiz var, bu vilayetlerimizin hepsinin kendisine ait ruhları var, bu ruhu geliştirmek ve içinde yaşayan insanların beklentileriyle birlikte sosyal, kültürel, sanatsal, gastronomik değerlerle birleştirerek diğer tüm vilayetlerden farklı olmayı sağlayacak olan oranın yerel yönetimleri olmalıdır.  İnsanların kendisini o bölgeye ait hissetmesi, o bölgenin sosyal, kültürel, ticaret kanallarının geliştirilmesi yönünde farkındalıklar oluşturması için yerel yönetimlerin farklı nitelikte çalışmalar yapması şarttır.  Önümüzde çok önemli bir yerel seçim atmosferi var, bu yerel seçim atmosferinde siyasal partiler şehirleri için neler yapacaklarını ortaya çıkarak anlatacaklar, seçmenlerden oy isteyecekler.  Sokaklarında gezdiğimiz, caddelerinde gezdiğimiz şehirlere yerel yönetici seçerken olaya ideolojik gözlüklerle bakmamamız gerekiyor, zira; yerel yönetimlerin birincil görevi kendi bölgesindeki insanlara hizmet götürmektir.  1994 seçimlerinde İstanbul’da bir devrim yaşanmıştı, bugün Cumhurbaşkanı makamında olan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçildiğinde İstanbul sokaklarında çöpler dağ gibi olmuştu, İstanbulluların musluklarından tıs sesinden başka bir şey gelmiyordu.  İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, musluklarından su gelmeyen İstanbul’u suya kavuşturdu, çöp dağları içinde olan İstanbul’u pırıl pırıl yaptı, Türkiye Cumhuriyeti’nin en başarılı belediye başkanı olarak tarihe geçen Recep Tayyip Erdoğan’ı birileri önünü kesebilmek için bir şiir okudu diye hapislere gönderdi.  Ama bu milletin vefası Recep Tayyip Erdoğan’ı önce Başbakanlık koltuğuna, daha sonra ise Cumhurbaşkanlığı makamına taşıdı, bu millet kendisine hizmet edeni hiçbir zaman unutmaz, unutmayacaktır.  Bana kalırsa, Türkiye’nin 81 vilayetinde yerel yönetimlere talip olanların da “Hizmet Belediyeciliği”ni ve şehirlere nasıl ruh katacakları noktasında çalışmalarını ortaya koymalıdır.  Hepimiz bir şekilde şehirlerimizin bir bölgesinde yaşıyoruz, o bölgenin imkanlarından faydalanıyor, o bölgenin imkanlarıyla kendimize iş ve aş ediniyoruz, yerel yönetimlerin başarısı, işte bizim o bölgede evimize ekmek götüreceğimiz bir düzlemi de beraberinde getiriyor.  Yolu olmayan, asfaltı olmayan, çöpleri alınmayan, kanalizasyonu olmayan, altyapısı olmayan bir bölgede kim oturmak ister?  Hizmet ve garson belediyecilik kavramını çok önemsiyorum, yaşadığımız şehirleri bizim için kolaylaştıran, işimize, evimize gidip gelişimizi kolaylaştıran, bize metro yapan, metrobüs yapan belediyecilik anlayışını özümsememiz gerekiyor.  Türkiye’nin 5 yıllık yerel iktidarına talip olanların, şehirlerin ruhunu kavrayan yerel yöneticilerden oluşması en büyük arzumuz olmalı, onun için yerel yönetimlere talip olanların bizlere sundukları reçeteleri çok doğru şekilde analiz etmeli ve sosyal, kültürel, sanatsal nitelikte bizlere neler vaat ettiklerini de iyi okumalıyız.  Bizler çok büyük bir metropolde yaşıyoruz, bu metropolde yaşayan insanlar, kendilerine verilen hizmetin hangi boyutta olduğunu hemen analiz edebiliyorlar.  Evimizden arabayla veya dolmuşla, otobüsle çıkıp işimize gidip gelişimizde geçirdiğimiz süre bile yerel yönetimlerden hesap sormamız için birer veridir.  Biz sadece bu metropolün sokaklarında, caddelerinde gezmek için, işlerimizi görmek için bulunmamalıyız, bu şehre ruhunu katacak yerel yönetimin bizi nasıl gördüğü ve bizim onları nasıl gördüğümüz noktasında bir kesişmeyi sağlamalıyız.  Türkiye çok önemli bir yerel seçimlerin arefesine doğru adım adım yaklaşırken şehirlerin ruhuna ruh katacak yerel yöneticileri arayıp bulabilmeliyiz, bu çerçevede yaşadığımız şehrin güzelliğine güzellik katacak, bu şehrin her sorununu çözebilecek nitelikte yerel idarecileri mumla arayıp bulmalıyız.  Eğer bulamazsak, bir 5 yılımız daha heba olup gitmiş olacaktır.
Ekleme Tarihi: 30 Ağustos 2023 - Çarşamba

ŞEHİRLERİN RUHU-2

Geçtiğimiz haftaki yazımızda bütün şehirlerin kendisine ait bir ruhu olduğunu, bu ruhun o şehrin sokaklarında, caddelerinde gezen insanların bünyelerine de sirayet ettiğini dile getirmiştik. 

Şehirlerin ruhunu belirleyen unsurlar, insanların o şehre kattığı değerlerden kaynaklanır, bu değerler kültürdür, sanattır, gastronomidir. 

Bilinmelidir ki, bir şehrin ruhunu belirleyen değerler de o şehri inşa eden yerel yönetimlerin ortaya koyduğu siyasal ve sosyal işlevsellilikle doğru orantılıdır. 

Her zaman ifade ettiğim gibi, yerel yönetimler sadece içinde bulundukları bölgelerin çöpünü alan, kanalizasyonunu yapan kurumlar olmamalıdır, içinde yaşadıkları bölgelere insanların kattığı ruhu şekillendiren ve o bölgeyi marka yapabilen yerel yönetimler her zaman ön plana çıkmışlardır. 

Türkiye’de 81 vilayetimiz var, bu vilayetlerimizin hepsinin kendisine ait ruhları var, bu ruhu geliştirmek ve içinde yaşayan insanların beklentileriyle birlikte sosyal, kültürel, sanatsal, gastronomik değerlerle birleştirerek diğer tüm vilayetlerden farklı olmayı sağlayacak olan oranın yerel yönetimleri olmalıdır. 

İnsanların kendisini o bölgeye ait hissetmesi, o bölgenin sosyal, kültürel, ticaret kanallarının geliştirilmesi yönünde farkındalıklar oluşturması için yerel yönetimlerin farklı nitelikte çalışmalar yapması şarttır. 

Önümüzde çok önemli bir yerel seçim atmosferi var, bu yerel seçim atmosferinde siyasal partiler şehirleri için neler yapacaklarını ortaya çıkarak anlatacaklar, seçmenlerden oy isteyecekler. 

Sokaklarında gezdiğimiz, caddelerinde gezdiğimiz şehirlere yerel yönetici seçerken olaya ideolojik gözlüklerle bakmamamız gerekiyor, zira; yerel yönetimlerin birincil görevi kendi bölgesindeki insanlara hizmet götürmektir. 

1994 seçimlerinde İstanbul’da bir devrim yaşanmıştı, bugün Cumhurbaşkanı makamında olan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçildiğinde İstanbul sokaklarında çöpler dağ gibi olmuştu, İstanbulluların musluklarından tıs sesinden başka bir şey gelmiyordu. 

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, musluklarından su gelmeyen İstanbul’u suya kavuşturdu, çöp dağları içinde olan İstanbul’u pırıl pırıl yaptı, Türkiye Cumhuriyeti’nin en başarılı belediye başkanı olarak tarihe geçen Recep Tayyip Erdoğan’ı birileri önünü kesebilmek için bir şiir okudu diye hapislere gönderdi. 

Ama bu milletin vefası Recep Tayyip Erdoğan’ı önce Başbakanlık koltuğuna, daha sonra ise Cumhurbaşkanlığı makamına taşıdı, bu millet kendisine hizmet edeni hiçbir zaman unutmaz, unutmayacaktır. 

Bana kalırsa, Türkiye’nin 81 vilayetinde yerel yönetimlere talip olanların da “Hizmet Belediyeciliği”ni ve şehirlere nasıl ruh katacakları noktasında çalışmalarını ortaya koymalıdır. 

Hepimiz bir şekilde şehirlerimizin bir bölgesinde yaşıyoruz, o bölgenin imkanlarından faydalanıyor, o bölgenin imkanlarıyla kendimize iş ve aş ediniyoruz, yerel yönetimlerin başarısı, işte bizim o bölgede evimize ekmek götüreceğimiz bir düzlemi de beraberinde getiriyor. 

Yolu olmayan, asfaltı olmayan, çöpleri alınmayan, kanalizasyonu olmayan, altyapısı olmayan bir bölgede kim oturmak ister? 

Hizmet ve garson belediyecilik kavramını çok önemsiyorum, yaşadığımız şehirleri bizim için kolaylaştıran, işimize, evimize gidip gelişimizi kolaylaştıran, bize metro yapan, metrobüs yapan belediyecilik anlayışını özümsememiz gerekiyor. 

Türkiye’nin 5 yıllık yerel iktidarına talip olanların, şehirlerin ruhunu kavrayan yerel yöneticilerden oluşması en büyük arzumuz olmalı, onun için yerel yönetimlere talip olanların bizlere sundukları reçeteleri çok doğru şekilde analiz etmeli ve sosyal, kültürel, sanatsal nitelikte bizlere neler vaat ettiklerini de iyi okumalıyız. 

Bizler çok büyük bir metropolde yaşıyoruz, bu metropolde yaşayan insanlar, kendilerine verilen hizmetin hangi boyutta olduğunu hemen analiz edebiliyorlar. 

Evimizden arabayla veya dolmuşla, otobüsle çıkıp işimize gidip gelişimizde geçirdiğimiz süre bile yerel yönetimlerden hesap sormamız için birer veridir. 

Biz sadece bu metropolün sokaklarında, caddelerinde gezmek için, işlerimizi görmek için bulunmamalıyız, bu şehre ruhunu katacak yerel yönetimin bizi nasıl gördüğü ve bizim onları nasıl gördüğümüz noktasında bir kesişmeyi sağlamalıyız. 

Türkiye çok önemli bir yerel seçimlerin arefesine doğru adım adım yaklaşırken şehirlerin ruhuna ruh katacak yerel yöneticileri arayıp bulabilmeliyiz, bu çerçevede yaşadığımız şehrin güzelliğine güzellik katacak, bu şehrin her sorununu çözebilecek nitelikte yerel idarecileri mumla arayıp bulmalıyız. 

Eğer bulamazsak, bir 5 yılımız daha heba olup gitmiş olacaktır.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve 5n2khaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

escort Ankara Sex hikayeleri Seks hikayeleri Porno izle